Son postumdan sonra arayı biraz açtım ama sebeplerim vardı :(
Kan tahlillerimin sonuçları biraz gecikti o da başlama tarihini etkiledi
maalesef. 26.03.2015 perşembe günü itibariyle bana özel, isteklerime ve
ihtiyaçlarıma uygun dolu dolu bir liste yazdı Seçil Hanım. Dolu dolu derken en
ufak bir abartma unsuru olmadığından emin olabilirsiniz. Formeo'nun
mottosunun “doya doya zayıfla” olmasının
bir sebebi varmış yani. 3 ana öğünüm ve 4 tane de ara öğünüm var. Sabah
8:30'da kahvaltıyla başlayan akşam 8:30'da son ara öğünümle biten bir listem
var bu hafta. İnsan aç kalmayacağından emin olunca diyet yapıyormuş gibi
hissetmiyor. Henüz ikinci günümdeyim belki böyle konuşmak için erken ama
fikrimin değişeceğini düşünmüyorum açıkcası :)
Listemdeki
yiyeceklere uygun bir alışveriş listem vardı ve Fitiz Market'te hepsini kolaylıkla,
adeta 5 dakikada bulabildik Rana Hanımla. Alışverişe zamanı olmayan yahut alışveriş
yapmayı sevmeyen bir insansanız bu kadar kısa sürede gerekli her şeyi
bulabilmenin nasıl bir rahatlık olduğunu anlıyorsunuzdur.
Ayy bunun lightı nerde acaba? Şeklinde büyük
bir markette dört dönmektense burada alışverişim hemencecik bitti ve en fit
kahvaltımı yapmak için bana vakit kalmış oldu :) Hatta en fit kahvaltıda
verilen zeytin uzun zamandır arayıp bulamadığım ama bayıldığım zeytin çıktı.
Nasıl mutlu oldum! :) Kısa günün karı onun markasını da öğrendim. Markette de
varmış oh oh :)
Formeo ve Fitiz Diet kapılarından adım attığımdan beri beni o
kadar mutlu ediyor ki. Zayıflamama yardım etmeleri, hayatımı değiştiriyor
olmaları bir yana, her gülen yüz, her yeni öğrendiğim şey mutluluğuma mutluluk
katıyor resmen.
Diyet listem
hakkında biraz detaya girecek olursak, ben abur cubura oldukça düşkün bir
insanım ve bu zamana kadar beni başarılı olmaktan alıkoyan şu internette
dolaşan bol yasaklı, tek besin grubuna ağırlık veren diyetleri yapamayacağımı
bilmek ve kendi isteklerim doğrultusunda da nasıl beslenmeliyim sorusuna cevap
bulamamaktı. Fakat artık sorularıma cevaplar bulabiliyorum. Mesela bir ara
öğünümde türk kahvemi içiyor yanında da fitiz mutfak'tan çıkan muffin veya
kurabiye yiyebiliyorum. Resmen mucize! Demek istediğim, profesyonellerden
yardım alındığında hiç bir yiyecekten vazgeçmek zorunda kalmıyorsunuz. Üstelik
sağlıklı versiyonlarını yemenin verdiği vicdan rahatlığı ise paha biçilemez
:) Ayrıca aldığım şeylerin paketlemeleri
sayesinde dışarıda da rahatlıkta tüketebileceğimi biliyorum. Yani ne eve
tıkılmak gerekecek ne de dışarı çıkınca diyet kaçamakları olacak. Anladığım
kadarıyla ara öğünlerimiz de en az ana öğünlerimiz kadar kıymetli çünkü hiç aç
kalmak istemiyoruz ve ara öğünler bizi bir sonraki ana öğünde yemeklere
saldırmaktan koruyor hem de ağzımız kelimenin tam anlamıyla hiç boş kalmadığı
için canımız sağlıksız fast food, abur cubur gibi şeyleri çekemiyor bile. Boşuna demiyorum resmen mucize diye. Ben
ki duygusal yiyen insanlardanım, azıcık üzülsem hemen yemeğe veririm kendimi,
ya da yalnızsam, sıkılmışsam hemen yemek isterim dün ve bugün “e ama daha
acıkmadım ki:(“ diyerek yemek yedim. Ve
bunlar daha 2 günlük tecrübe, daha neler göreceğiz hep birlikte kim bilir? Bu arada bu sabahki kahvaltımı da sizinle paylaşmak isterim
:)
Şimdilik aklımda kalan, bunu da yazayım dediklerim sanırım bu
kadar. Artık daha sık yazmaya ve daha
çok bilgi vermeye başlayacağım zira diyete tam anlamıyla başladık. Takipte
kalın! Sevgiler.