27 Mart 2015 Cuma

Ve Diyet Başlar :)

Son postumdan sonra arayı biraz açtım ama sebeplerim vardı :( Kan tahlillerimin sonuçları biraz gecikti o da başlama tarihini etkiledi maalesef. 26.03.2015 perşembe günü itibariyle bana özel, isteklerime ve ihtiyaçlarıma uygun dolu dolu bir liste yazdı Seçil Hanım. Dolu dolu derken en ufak bir abartma unsuru olmadığından emin olabilirsiniz. Formeo'nun mottosunun  “doya doya zayıfla” olmasının bir sebebi varmış yani. 3 ana öğünüm ve 4 tane de ara öğünüm var. Sabah 8:30'da kahvaltıyla başlayan akşam 8:30'da son ara öğünümle biten bir listem var bu hafta. İnsan aç kalmayacağından emin olunca diyet yapıyormuş gibi hissetmiyor. Henüz ikinci günümdeyim belki böyle konuşmak için erken ama fikrimin değişeceğini düşünmüyorum açıkcası :)


Listemdeki yiyeceklere uygun bir alışveriş listem vardı ve Fitiz Market'te hepsini kolaylıkla, adeta 5 dakikada bulabildik Rana Hanımla. Alışverişe zamanı olmayan yahut alışveriş yapmayı sevmeyen bir insansanız bu kadar kısa sürede gerekli her şeyi bulabilmenin nasıl bir rahatlık olduğunu anlıyorsunuzdur.  
     

Ayy bunun lightı nerde acaba? Şeklinde büyük bir markette dört dönmektense burada alışverişim hemencecik bitti ve en fit kahvaltımı yapmak için bana vakit kalmış oldu :) Hatta en fit kahvaltıda verilen zeytin uzun zamandır arayıp bulamadığım ama bayıldığım zeytin çıktı. Nasıl mutlu oldum! :) Kısa günün karı onun markasını da öğrendim. Markette de varmış oh oh :) 


Formeo ve Fitiz Diet kapılarından adım attığımdan beri beni o kadar mutlu ediyor ki. Zayıflamama yardım etmeleri, hayatımı değiştiriyor olmaları bir yana, her gülen yüz, her yeni öğrendiğim şey mutluluğuma mutluluk katıyor resmen. 

Diyet listem hakkında biraz detaya girecek olursak, ben abur cubura oldukça düşkün bir insanım ve bu zamana kadar beni başarılı olmaktan alıkoyan şu internette dolaşan bol yasaklı, tek besin grubuna ağırlık veren diyetleri yapamayacağımı bilmek ve kendi isteklerim doğrultusunda da nasıl beslenmeliyim sorusuna cevap bulamamaktı. Fakat artık sorularıma cevaplar bulabiliyorum. Mesela bir ara öğünümde türk kahvemi içiyor yanında da fitiz mutfak'tan çıkan muffin veya kurabiye yiyebiliyorum. Resmen mucize! Demek istediğim, profesyonellerden yardım alındığında hiç bir yiyecekten vazgeçmek zorunda kalmıyorsunuz. Üstelik sağlıklı versiyonlarını yemenin verdiği vicdan rahatlığı ise paha biçilemez :)  Ayrıca aldığım şeylerin paketlemeleri sayesinde dışarıda da rahatlıkta tüketebileceğimi biliyorum. Yani ne eve tıkılmak gerekecek ne de dışarı çıkınca diyet kaçamakları olacak. Anladığım kadarıyla ara öğünlerimiz de en az ana öğünlerimiz kadar kıymetli çünkü hiç aç kalmak istemiyoruz ve ara öğünler bizi bir sonraki ana öğünde yemeklere saldırmaktan koruyor hem de ağzımız kelimenin tam anlamıyla hiç boş kalmadığı için canımız sağlıksız fast food, abur cubur gibi şeyleri çekemiyor bile. Boşuna demiyorum resmen mucize diye.  Ben ki duygusal yiyen insanlardanım, azıcık üzülsem hemen yemeğe veririm kendimi, ya da yalnızsam, sıkılmışsam hemen yemek isterim dün ve bugün “e ama daha acıkmadım ki:(“ diyerek yemek yedim.  Ve bunlar daha 2 günlük tecrübe, daha neler göreceğiz hep birlikte kim bilir? Bu arada bu sabahki kahvaltımı da sizinle paylaşmak isterim :)


Şimdilik aklımda kalan, bunu da yazayım dediklerim sanırım bu kadar.  Artık daha sık yazmaya ve daha çok bilgi vermeye başlayacağım zira diyete tam anlamıyla başladık. Takipte kalın! Sevgiler.





23 Mart 2015 Pazartesi

Merhaba :)



Ben "Fit Kız", en azından müstakbel fit kız :) Bir çoğunuzun bildiği  Fitiz Diet Market ve Formeo'nun işbirliği ile gerçekleştirilen "Fit Kızın Öyküsü" projesinin şanslı kızı benim. Şimdilik adımı ve yüzümü paylaşmasam da bu blog aracılığıyla fit olmak adına bir çok sırrı önce öğrenip sonra sizlerle paylaşacağım.

Ama öncelikle projenin ilk gününde nasıl hissettiğimi, neler yaşadığımı paylaşmak istiyorum çünkü benim asla unutamayacağım bir gündü :) Fit kız seçildiğimin haberi verildikten sonra 2 gün sonra görüşmek üzere anlaşmıştık. O iki günü nasıl geçirdim, Formeo'ya nasıl geldim açıkcası çok net değil. Heyecandan ve sevinçten bayıldım, bayılacağım derken kendimi kapıda buldum. Vardığımda öncelikle proje sorumluları ile minik bir toplantı yaptık. Projenin detayları, nasıl ilerleyeceği üzerine konuştuk fakat ben kulaklarıma varmış ağzım dolayısıyla pek aktif değildim açıkcası :)

Daha sonrasında, öncesi/sonrası için kullanılmak üzere fotoğraflarım çekildi. Fotoğrafı da aradan çıkardıktan sonra sıra önce Formeo'nun diyetisyen ekibi ile daha sonra da Fitiz Market ekibi ile tanıştım ve kesinlikle söyleyebilirim ki bu kadar pozitif, neşeli ve sıcakkanlı bir ekip olamaz. Tanıştığım herkes o kadar tatlı ve samimiydi ki resmen orda yaşamak istedim :') İnsan kilo vermek için yola çıktığında destek ve pozitif bir yaklaşım arıyor çünkü söz konusu motivasyonu ayakta tutmaksa ben şahsen bu ikiliyi tek geçiyorum. Zaten alınan fazla kilolar ve aklımızdaki hedef kilo arasındaki fark gözümüzü hemen korkutuyor ve eski döngüye dönmek için en ufak mazeret arıyoruz, fakat oradayken ben bir an önce başlayıp ilerleme kaydetmek istedim ve sanırım uzun zaman sonra ilk defa kendime de inandım başarabileceğime dair. İnsan daha ne ister ki? :)

Proje süresinde bütün Formeo diyetisyenleriyle görüşmeler yapacağım ve hepsinin bilgilerinden ve tavsiyelerinden faydalanacağım. İlk olarak Seçil hanımla görüştük ve alışkanlıklarım, vazgeçilmez yiyeceklerim, hiç yemem dediklerim, düzene girmesi gereken hususlar gibi fit olma yolunda sürdürülebilirlik için gerekli şeylerden bahsettik, Hatta minik bir sunum bile yaptı bana, Bu arada bir de vücut analizine girdim ki baya etkilendiğimi itiraf etmeliyim :) Sadece yağ ve su oranımı öğreneceğimi düşünürken metabolizma hızım ve biyolojik yaşımdan tutun bağırsaklarımın durumuna kadar her şey önüme geldi. Seçil hanımın yanından diyete başlamadan önce yapılması gereken tahlillerin listesini alıp, daha sonra görüşmek üzere ayrıldım. Ve bu güzel günün son durağı olan öğle yemeğini yemek üzere Fitiz'in mutfağına indik. Açıkcası içerisinde diyet adı geçen herhangi bir şeyin lezzetinden taviz vermesi gerektiği düşüncesine sahiptim o da öğle yemeği ile birlikte yıkıldı. Yediğim yemek çok lezzetliydi, sağlıklıydı ve suçluluk duymam gerekmeden tıka basa doymuştum. Kek bile yedim, daha ne diyeyim? :) Yemeğin üzerine çay ve ekipten Özge Hanım, Rana Hanım ve Kenan Bey'le yaptığım hoş sohbet ise tadına doyulmazdı. Daha sonra gitme vaktim geldi ve uzun zaman sonra hiç hissetmediğim kadar mutlu, heyecanlı ve umut dolu bir şekilde evime döndüm.

 Kısacası, harika bir gün geçirdim ve ne kadar şanslı olduğumu her anında tekrar tekrar hissettim. Bu ilk günüm güzel bir yolculuğun olabilecek en güzel başlangıcıydı. Her şey için tüm ekibe minnettarım.

24 Mart Salı günü programıma başlıyorum. Gelişmeleri, yaşadıklarımı ve öğrendiğim püf noktaları aktarmaya devam edeceğim :)